GİRİŞ
Erik soğuk ılıman iklim
bölgelerde, hatta bazı kış soğuklama ihtiyacı düşük erik çeşitleri, subtrobik
iklim bölgelerinde yetiştiği söylenebilir. Tür sayısının çok olması yanında
ülkemizde farklı ekolojik bölgelerin sağladığı olanaklar nedeniyle erik
çeşitlerini 4-5 ay süre ile pazarda görmek mümkündür.
Olgunlaşma durumları göz
önüne alınırsa erikler 15 Nisan-30 Eylül gibi uzunca bir dönem de pazara sunulurlar.
P. ceresifera türüne ait can erikleri 15 Nisan dan itibaren pazara çıkarlar. Bunları
P. salicina türüne ait japon erikleri (İtalyan eriği) izler. P. domestica grubu
erikler (Avrupa erikleri) ise 20 Temmuz'dan sonra olgunlaşır.
Ülkemizde erik ağaçları
genellikle diğer meyve ağaçları arasında karışık olarak bulunmaktadır. Ancak son
yıllarda Ege ve Akdeniz'in kıyı bölgelerinde turfanda yeşil konusu önem kazanmış
ve bu amaçla kapama bahçeler kurulmaya başlanmıştır. Özellikle karışık olan
bahçelerde hastalık ve zararlılarla savaş, gübreleme ve gereği gibi
yapılmamaktadır.
Avrupa ülkeleri arasında
başta Almanya olmak üzere Fransa, İtalya ve İspanya'da erik üretimi yapılmaktadır.
Dünya erik üretimi 6.350.000 tondur. Dünya üretiminde Rusya (1.150.000 ton), Romanya
(750.000 ton) ve A.B.D (601.000ton) ile ilk üç sırayı almaktadır.
Erik plantasyonuna uygun
arazilerde kapama erik bahçelerinin tesisi verimli ve kaliteli çeşitlerin
yetiştiriciliğe önem verilmesi, kurulmuş bahçelerde bakım işlemlerinin tekniğine
uygun şekilde yapılması durumunda Türkiye'nin dünya erik üretimine katkısı çok
daha fazla olacaktır.
DÖLLENME BİYOLOJİSİ
Erik çiçekleri o
yılın sürgünleri veya yaşlı spurlar üzerindeki lateral (yan) tomurcuklarda
oluşurlar. Oluşum zamanı, yaz sonu olmakla birlikte en erken 5 temmuz ve en geç
Eylül'dür. Her tomurcuktan 1 veya 3 çiçek meydana gelir. Yaprak meydana gelmez.
P. cerasifera çeşitlerinden
bazıları kendine verimli, çoğuda kendine kısırdır. Avrupa erikleri ise kendine
verimlilik yönünden üç gruba ayrılmaktadır. P. domestica kültür çeşitlerinin
bazıları kendine verimli, bazıları kısmen kendine verimli, diğerleride kendine
kısır çeşitlerdir. Kendine verimli çeşitlerin kendi çiçek tozu ile tozlanmaları
durumunda meyve tutumu % 30' a kadar yükselmektedir. Kendine kısır çeşitler ise kendi
çiçek tozları ile tozlandıkları zaman meyve tutumu % 1.5 civarında olmaktadır.
d'Agen , Reine Claude, German Prune gibi bazı çeşitler değişik yetiştirme
bölgelerinde kendine verimlilik bakımından farklı durum göstermişlerdir.
Japon erikleri arasında
kendine verimli olanlar yoktur. Bunların bir kısmı kısmen kendine verimli, bir kısmı
da kendine kısırdır. Kendine kısır olanların sayısı fazladır. Genellikle Avrupa
erikleri ile japon erikleri birbirine uyuşmazlar.
Eriklerde morfolojik
kısırliğa da rastlanmaktadır. Morfolojik kısırlık gösteren çeşitlerde dişi
organ normal gelişmemekte, dumura uğramaktadır.
İKLİM İSTEKLERİ
Erik türlerinin iklim
istekleri birbirinden farklıdır. Mevcut türler içerisinde değişik iklim
koşullarına en iyi uyabilen P. cerasifera'dır. Avrupa erikleri (P. domestica) kışı
nisbeten soğuk geçen soğuk ılıman iklim meyvesidir. Japon erikleri (P. salinica)
soğuk geçmeyen bölgelerde iyi sonuç verir.
Kış mevsiminde soğuklara
dayanıklı olan eriklerde soğuğa olan dayanıklılık ilkbaharda havaların
ısınmasıyla azalmaya başlar. Çiçeklenme devresinde duyarlılık iyice artar.
Eriklerde taç yaprağının
ucu görülen kapalı tomurcukların -3.1 ile -1.1 0C ye; açmış çiçeklerin
-2.2 ile 0.6 0C ye ; genç meyvelerin -1.1 ile -0.6 OC ye
dayandığı bilinmektedir.
Kış dinlenme süresi
bakımından Avrupa erikleri +7.2 OC 'nin altında 1000 saatten fazla bir
soğuklama süresi isterler. japon eriklerinde ise bu süre 600 saat kadardır.
DİKİM ŞEKLİ VE ZAMANI
Kendine verimli
çeşitlerle bahçe kurulacağı zaman eğer bahçede birkaç çeşidin yer alması
isteniyorsa her çeşit bir blok halinde bahçeye yerleştirilmelidir. Kendine kısmen
verimli veya kendine kısır çeşitlerle bahçe kurulacağı zaman çeşitlerin birbirini
tozlayacak şekilde dikilmesi zorunludur. Tozlayıcı oranı 1/9 oranında olmalıdır.
İkiden fazla çeşitlerle kurulacaksa çeşitler 2'şer 3'er sıra halinde dizilmelidir.
En uygun tozlayıcı çeşit
seçilirken çeşidin iyi özellikleri yanı sıra çiçek açma zamanlarının
birbirlerini tozlayacak şekilde uygun gelmesine,çiçek tozlarının yüksek çimlenme
gücüne sahip olmasına ve karşılıklı tozlanma sonucu yüksek oranda meyve tutumu
meydana getirecek çeşitlerin seçilmesine özen gösterilmelidir.
Tozlayıcı sayısı,
tozlayıcı çeşidin ekonomi ve pazarlama yönünden amaca uygun bir çeşit olup
olmamasına göre ayarlanmalıdır. Amaca uygun bir çeşidin tozlayıcı olarak
kullanılması halinde, 2 sıra ana çeşide 1 sıra tozlayıcı yeterlidir. Üretim
amacına uygun olmayan bir çeşidin tozlayıcı olarak kullanılması zorunluluğu varsa
8 ana ağaca 1 tozlayıcı olacak şekilde bahçe kurulmalıdır.
Ayrıca bahçe kurulurken tek
çeşit kapama bahçe yerine birden fazla çeşit kullanılması meyve miktar ve
kalitesini olumlu yönde etkilediğinden her zaman tercih edilmelidir.
Kışı ılıman geçen ve en
fazla yağışlı olmayan bölgelerde fidanlar Kasım-Aralık ayından itibaren
dikilebilirler. Dikim ilkbahar gelişme devresinin başlamasına kadar devam edilebilir.
Kışı yağışlı veya soğuk geçen bölgelerde ise dikim ilkbahar mevsiminin başında
yapılır.
TOPRAK İŞLEME
Yağışlı
bölgelerde çayır bitkileri kullanarak bahçelerde devamlı bir örtü bitkisi
bulundurulur. Örtü bitkisi büyüyünce biçilirler. Yağışı az bölgelerde, erik
bahçeleri devamlı olarak temiz tutulmaya çalışılır. Böyle bölgelerde bahçeler
sonbaharda sürülür. İlkbaharda toprak tava gelince Şubat sonu veya mart içinde
ikinci kez sürülür. Mayıs ayında yapılan üçüncü sürümden sonra sulama
kanalları açılır. Ağaçların dipleri çapayla işlenir. Sulama nedeniyle yazın
bahçeler otlanırsa sulama kanallarını bozmamak için toprağı sürmek yerine ot
biçimi tercih edilmelidir.
Erik kökleri toprak
yüzeyine yakın bir kısımda yayılmış olduğundan derin toprak işlemesinden
kaçınılmalıdır.
SULAMA
Yıllık yağış miktarı
750 mm'yi geçen bölgelerde erikleri sulamadan da yetiştirilebilirler. Yağış miktarı
bu rakamın altına düşen yerlerde sulamanın yapılması zorunludur. Erikler saçak
köklü olduklarından ve kökler yüzeysel geliştiklerinden bunların su istekleri derin
köklü meyve türlerine göre daha fazladır. Mevcut türler arasında P. cerasifera
türleri kuraklığı en fazla dayanır. Ege bölgesinde erik bahçeleri mayıs ayının
ikinci yarısından itibaren sonbahar yağışlarına kadar geçen süre içinde 8-12
günde bir sulanır. Sulama çeşitli şekillerde yapılır. Sulama karık, çanak, tava
yöntemi veya karık-çanak, kombinasyonları şekillerinden birisi kullanılır. Sulama
sistemi toprağın özelliğine, su kaynağının zenginlik durumuna göre seçilir.
Damlama sulama ve mini yağmurlama sistemleri de günümüzde uygulamaya girmiştir.
GÜBRELEME
Erik ağaçlarına
verilecek gübre miktarı, topraktaki besin maddeleri durumuna, toprağın tipine,
ağaçların yaşına, alınan ürün miktarına, ekolojik bölgeye ve ağaçların
gelişme durumuna göre değişir. Verilecek gübre miktarının yaprak ve toprak
analizine göre belirlenmesi en uygun yöntemdir.
Azotlu gübreler kış
sonunda ilkbahar gelişmesi başlamadan önce verilmelidir. Erik ağaçları azotun hem
sülfat, hem de nitrat formuna cevap verirler. Gübreyi seçerken fiyat etmeni de göz
önünde bulundurulmalıdır. Ancak pH'sı 6.5'un altında olan topraklarda amonyum sulfat
kullanmaktan kaçınmak gerekir. Üre ise toprak pH'sı 5.0'in altında olan topraklarda
kullanılmalıdır. Azotlu gübrenin haziran ortasından sonra uygulanması önerilmez.
Geç uygulamalar meyvede renk oluşmasını azaltır, sonbaharda sürgünlerin uzamasına
neden olur ve kış soğuklarından zararlanmayı arttırır.
Genç ağaçlarda ağaç
başına her yaş için 113-226 gr aktif azot uygulanır. Bu miktarlar arzu edilen
büyüme durumuna göre azaltıp çoğaltılabilir.
Meyve veren ağaçlarda
8.5-11.2 kg/dekar aktif azot uygulaması önerilebilir.
Fosforlu ve potaslı
gübreler kış başında, meyve veren ağaçlarda sıralar arasına, genç ağaçlarda
ise taç izdüşümleri çevresine gelecek şekilde verilmelidir.
Kimyasal gübrelerin
yanı sıra 2 yılda bir ağaç başına 50 kg iyi yanmış çiftlik gübresi (meyve veren
ağaçlar için) verilmelidir. Ayrıca yeşil gübreleme yapılması yararlıdır.
ANAÇLAR
Anaç kalem üzerine; ağaç
şekli ve büyüklüğü, çeşitli toprak ve iklim şartlarına adaptasyonu, mahsule
yatma ve mahsül kalite ve kantitesi, çeşitli hastalık ve zararlılara dayanıklılık
yönünden etki etmektedir. Meyve yetiştiriciliğinde kullanılan anaçlar üretilme
şekline göre generatif ve vejatatif olarak iki grupta toplanır.
Erikler için anaç olarak
muhtelif erik türlerinin çöğür ve klon anaçları ile şeftali, kayısı ve badem
çöğür anaçları kullanılmaktadır.
Erik Çöğür Anaçları:
P.ceresifera(myrobolan
kiraz eriği): Kökeni Kafkasya ve bunun
dolaylarındaki Asya ve Avrupa memleketleridir. Anadolu’da büyük bir form zenginliği
gösterir.Yurdumuzda ve Dünya’da geniş ölçüde kullanılan erik anaçıdır.
Özellikle Avrupa grubu (P.domestica) erik çeşitler için istenen anaç olmakla
beraber Japon grubu (P.salicina) erikler için uygundur. Ancak President, Kelsey
gibi bazı çeşitlerin bu anaç ile tam uyum gösteremediği
belirtilmektedir.P.ceresifera anaçları ABD ve Avrupa’da Myrobolan erikleri diye
tanınmaktadır. Yurdumuzda ise can eriği olarak tanımlanmaktadır. Değişik toprak ve
iklim şartlarına uyabilmektedir. Kök ur nematoduna hassas fakat kök boğazı
çürüklüğüne mukavimdir. Hafif, kumlu topraklarda çok iyi gelişir. Kuvvetli bir
anaç olup, bu anaç üzerine aşılı fidanlar 7x7 m gibi ebatlara dikilmelidir.
P.besseyi (Kum
eriği): Japon ve Avrupa grubu eriklerle uyuşur.
Çok bodur bir anaçtır. 1-1.5 m boyunda ağaçlar meydana getirir. Aşıdan sonra ilk
yıl ürün vermeye başlar. Kumlu topraklara uyumu iyidir.
P.persica(şeftali): Kumsal, hafif ve daha fazla derin olmayan topraklarda eriğe anaç
olarak kullanılmaktadır. Yarı kuvvette ağaçlar oluşturur ve erkencilik sağlar.
Nematodun sorun olduğu yerlerde tercih edilmelidir. Japon eriklerinin hemen hepsi ile iyi
uyuşma gösterir, ancak Avrupa eriklerinin bazıları ile uyuşmalık görülebilir. En
çok kullanılan şeftali anaçları;
- Prunus persica (Lovall)
- Nemaguard
- S-37
Eğer erik bahçesi daha
önce şeftali bahçesi olarak kullanılmış bir arazide kurulacaksa şeftali anacı
kullanılmamalıdır.
P.armeniaca
(Kayısı): Nematotlu bölgelerde kumsal topraklar
için kullanılabilecek bir anaçtır. Kültür çeşitleri ile uyuşması değişiktir.
Japon erikleri ile Avrupa eriklerine nazaran iyi uyuşma gösterir. Bu anaç
kullanılacağı zaman kalem anaç ilişkilerinin önceden bilinmesi gerekir. Kayısı
anacı erik için ancak nematodun söz konusu olduğu durumlarda düşünülmelidir.
P.amygdaus (Badem): Kumsal topraklarda erik yetiştiriciliği yapılacağı zaman bu
anaçlar tercih edilir. French gibi bazı erik çeşitleri badem anacı üzerine
başarılı bir şekilde yetiştirilmektedir.Tüm çeşitlerle iyi uyum sağlamayabilir.
Badem üzerine aşılı erik çeşitleri erken meyveye yatar. Bol verimli yüksek kaliteli
meyve veren ağaçlar oluştururlar. Meşe kök mantarı, vertisilyum solgunluğuna ve
nematoda duyarlıdır. Bakteriyel kansere orta derecede dayanıklıdır.
P.salcia: Japon ve Avrupa grubu eriklerle uyuşur, bodur ağaçlar meydana getirir.
Kumlu topraklara adapte olduğu için bu tür topraklarda bodur erik anacı olarak
kullanılabilir.
Erik Klon Anaçları
Myrobolan B: Kireçli, ağır, drenajı kötü, hafif, kuvvetli ve zayıf gibi
çeşitli topraklara iyi uyum sağlar, üretilmesi kolaydır. Kuvvetli ve verimli
ağaçlar oluşturur.
R.C.d’Althan, Stanley,
Prune Martin, R.C.Quillus çeşitleri ile uyuşmazlık gösterir. Nematot, bakteriyel
kanser ve vertisulyuma duyarlı, kök boğazı çürüklüğüne orta derecede
dayanıklıdır.
Myrobolan Gl.931-6: PH yüksek topraklardaki yetiştiricilik için kullanılan bir anaçtır.
Diğer anaçların iyi sonuç vermediği asitli topraklarda iyi sonuç vermektedir.
Myrobolan 29-C: İlk yıllarda kökleri yüzeysel gelişir, sonraki yıllarda derinlere
gider. Kuvvetli ağaçlar oluşturur. Nematoda dayanıklıdır. Kök boğazı
çürüklüğü, vertisilyum ve bakteriyel kansere orta derecede duyarlıdır.
Marianna: Prunus cerasifera ve Prunus munsoniana’nın tozlanması sonucu
elde edilmiş ve vegetatif olarak üretilebilen bir anaçtır. Ağır ve çok rutubetli
topraklarda kullanılabilir. Kök ur nematoduna bağışık olup, kök boğazı
çürüklüğü ve kök kanserine dayanıklıdır. Avrupa ve Japon grubu erikleri ile
uyuşmaktadır. Marianna anaçlarının değişik klonları vardır.
- Marianna GF8-1
; Kuvvetli ağaç oluşturur, vegetatif olarak üretilmesi kolaydır. Çok
değişik topraklara rahatlıkla uyum sağlar. R.C.d’Althan çeşidi ile
uyuşmamaktadır.
Marianna 2624 Klonu; Üretilmesi kolaydır. Değişik toprak tiplerine uyumu iyidir. Kökleri
ilk yıllarda yüzeysel gelişir. Orta kuvvette ağaçlar oluşturur. Nematoda
dayanıklı, kök boğazı çürüklüğüne ve vertisilyuma orta derecede dayanıklı,
bakteriyel kansere ise çok duyarlıdır.
Prunus domastica:
Bu anaçlar İngiltere’de kullanılmaktadır. Bodurda
kuvvetliye kadar değişik tipte konları vardır.
- Brompton Klonu
; Yarı kuvvetli ağaçlar oluşturur. Ağaçlar kaliteli ve bol meyve
verirler. Kültür çeşitleri ile uyuşması iyidir. Vegetatif olarak üretilmesi zordur.
Bu durumun hormonla ve sisleme ile düzeltilmesi halinde çok iyi bir anaçtır.
- Common plum Klonu
; Yarı bodur ağaçlar oluşturur. Daldırma ve odun çelikleri ile
kolaylıkla üretilebilir. Her çeşitle uyuşması iyidir.
- Pershore Klonu;
Orta kuvvette ağaç oluşturur. Çeşitlerle uyuşması iyidir.
Vegetatif olarak üretilmesi zordur. Ancak dip sürgünleri ve daldırma ile
çoğaltılabilir.
- Brussel klonu;
Yarı kuvvetli ağaç oluşturur. Üretimi ancak daldırma ile
yapılabilmektedir. Hastalıklara duyarlıdır ve pek çok çeşit ile uyum
göstermektedir. Günümüzde hemen hemen kullanılmamaktadır.
Prunus instita: Bu türün değişik klonları da eriğe anaç olarak kullanılmaktadır.
- Common mussel klonu
; İyi toprakları sever ve kuvvetli ağaç oluşturan bir anaçtır. Odun
ve kök çelikleri ile kolaylıkla üretilebilmektedir. Pek çok çeşit ile
başlangıçta iyi bir uyuşma göstermesine rağmen ilerki yıllarda bazı çeşitlerle
olan kombinasyonunda ağacın gelişmesi durmakta ve meyveler iyi gelişememektedir. Bazı
çeşitlerle olan kombinasyonunda gözlenen bodurluk gerçek ve sağlıklı bir
bodurluktan çok, fizyolojik zayıflık nedeni ile gelişme yetersizliğinden ileri gelen
bodurluktur.
- Black damas klonu
; Değişik toprak tiplerine kolaylıkla uyum sağlayabilen ve kuvvetli
ağaç oluşturan bir anaçtır. Kültürel bir çeşidi ile uyuşması iyidir.
- Saint Julien A klonu
; Bu anaç yarı bodur ve bol verimli ağaçlar oluşturur. Bu ağaçlar
erken meyveye yatar. Değişik toprak tiplerine, özellikle kireçli topraklara uyumu çok
iyidir. Bir çok çeşit ile uyuşması iyidir. Sıcak iklimlerde gelişmesi iyidir.
Vegetatif olarak üretilmesi zordur.
- Pixy;
İngiltere’de East Malling Araştırma İstasyonu tarafından St.
Julien d’Orleans klon populasyonu arasında bodur anaç olarak elde edilmiştir.
Vegetatif olarak (odun çelikleri ile) üretilen bu anaç üzerine aşılı erik
çeşitleri erken meyveye yatmakta, daha iri meyveli ve şeker oranı yüksek meyve
oluşturmaktadır. Pixy, St.Julien anacına göre % 30 oranında bodurluk sağlamaktadır.
Ferlanin
(P.2038): Fransa’da elde edilmiş melez bir anaç
olup, vegetatif olarak üretilebilir ve Pixy anacı kadar veya ondan biraz daha bodurdur.
Verim, erkencilik ve meyve iriliği yönünden oldukça iyidir. Nematot ve kök kanserine
dayanıklıdır. Kış soğuklarına dayanıklı bir anaç olup, d’Agen hariç tüm
çeşitlerle aşı uyuşması iyidir.
Ferciana/Ishtora:
St. Julien A ile aynı büyüklükte olup, verim erkencilik
ve meyve iriliği yönünden üzerine aşılanmış olan çeşide olumlu etkisi vardır.
Nematodlara dayanıklı, Armillaria’ya toleranslı ve kireçli topraklara hassas
olup, vegetatif yolla çoğaltılmaktadır.
MEYVE SEYRELTMESİ
Japon erikleri ile
bazı can eriklerinde bir çiçek tomurcuğundan 1-3 çiçek meydana geldiğinden aşırı
yüklenme olmaktadır. Seyreltme elle yada kimyasal maddelerle yapılır.
Erik meyveleri küçük
olduğundan elle seyreltme oldukça masraflıdır. Geç olgunlaşan çeşitlerde elle
seyreltme haziran dökümünden sonra uygulanır. Diğerlerinde ise genç meyve dökümü
sona erince yapılmalıdır. Yeşil olarak tüketilen can erikleri de ağaçlardaki
meyveler aralıklı olarak hasat edildiğinden her meyve toplama, seyreltme yerine geçer.
Eriklerde kimyasal maddelerle
seyreltme elmalardaki kadar başarılı olamamıştır. Kimyasal maddelerin bir kısmı
DNOC'li bileşiklerdir. Bu etkili maddeye sahip Elgetol, ağaçlara %70-80
çiçeklenme devresinde püskürtülür. Bundan başka bu amaçla kireç sülfür de
denenmiştir. Bu kimyasal madde %6-7 konsantrasyonunda ve % 50-60 çiçeklenme safhasında
ağaçlara atılır.
HASAT
En iyi toplama olgunluğu;
meyvelerin ağaçta tam iriliklerini, renklerini aldıkları, tam tatlılaştıkları ve
eti gevrek olduğu zamandır. Ana ağaç üzerinde olgunluğun bu kadar ilerlemesi yakın
pazarlar için toplanacak meyvelerde söz konusudur. Uzak pazarlar için ise hasat daha
erken yapılmalıdır.
Eriklerde hasat zamanı, üst
ve zemin renkteki değişime meyve eti sertliğine, suda eriyen kuru madde miktarına
bakılarak veya tam çiçekten hasada geçen süreye bakılarak tayin edilir.
Kurutmalık erik meyveleri
ise ağaçlar üzerinde aşırı derecede olgunlaşıp bir miktar suyunu uçurup,
buruştuktan sonra hasat edilirler. Buruşan eriklerin bir kısmı ağaçların dibine
düşer. Bunlar yerlerden toplanır. Ağaçta kalan meyvelerde elle veya makine ile hasat
edilirler.
DEPOLAMA
Erikler en uygun olarak 00C
veya -0.5 0C'de saklanırlar. Bu sıcaklık derecesinde Avrupa eriklerini 3-4
hafta, Japon eriklerini de 7-8 hafta saklamak mümkün olur. Düşük sıcaklık
derecesinde iç kararması yapan erikleri kontrollü atmosfer koşullarında 4-8 0C
de yukarıda belirtilen sürelerde saklamak mümkündür.
Başa Dön |